İlk yardım

TANIMI : 
Ani olarak hastalanan veya kazaya uğrayan 
kimseye anında, olay yerinde ve çevre 
imkanlarından yararlanılarak yapılan, tıbbi 
olmayan geçici müdahaleye İLK YARDIM denir.
İLK YARDIMDA AMAÇLAR :
1- Hayat kurtarmak
2- Durumunu korumak 
3- Sakatlıkları önlemek 

İLK YARDIMDA 6 SAFHA :
1- Tedbir (İlkyardımcının kendisinin ve 
kazazedenin güvenliğinin sağlanması)
2- Teşhis
3- Tedavi
4- Telekomünikasyon (haberleşme)
5- Triaj (öncelikli kazazedenin belirlenmesi)
6- Taşıma
İLKYARDIMCI’ da bulunması gereken özellikler :

1- Her zaman tedbirli olmalıdır 
2- Soğukkanlılığını korumalıdır 
3- Cesaret gösterilerinden ve emin olmadığı 
uygulamalardan kaçınmalıdır 
İLKYARDIM’ da haberleşebilecek telefon 
numaraları : 
110 İtfaiye 
112 Ambulans 
114 Zehir Danışma Merkezi 
(Sağlık Bakanlığı) 
154 Trafik polisi 
155 Polis imdat 
156 Jandarma imdat 
ECZADOLABInda bulundurulması gereken malzemeler

1- Üçgen sargı bezleri ( 1, 2 , 3 , 4) 
2- Rulo sargı bezleri 
3- Steril gazlı bezler
4- Flaster 
5- Çengelli iğneler 
6- Pamuk 
7- Yara bandları 
8- Antiseptik solüsyonlar (Batikon/Mersol 50 
ml/100 ml ) 
9- Turnike lastiği * 
10- İlk yardım rehberi 
11- Ağrı kesici 
İLK YARDIM ÇANTASI nda yukarıdaki malzemelere ek 
olarak bulundurulacaklar : 
12- Tebeşir 
13- Makas 
14- Cep feneri 
15- Kağıt, kalem 
16- Boyunluk (servikal kollar) 
* Turnike lastiği gerekli değildir; onun yerine, 
üçgen sargı bezi, kravat veya herhangi bir 
kumaş parçasını kullanmak daha uygundur.

İLK YARDIM GEREKTİREN ÖZEL DURUMLAR VE HASTALIKLAR

Bayılma
Aniden ortaya çıkan dolaşım yetmezliğine bağlı 
olarak, beynin kısa süreli kansız kalması sonucu 
görülen geçici bilinç kaybıdır. Nedeni; açlık, 
kan basıncının düşmesi, beklenmedik bir olay 
veya herhangi bir şeyle karşılaşma, aşırı sevinç 
ya da üzüntü, uzun süre havasız ve kapalı 
ortamda bulunma vb, olabilir.
İlkyardım:
* Kişi, hemen sırt üstü yatırılarak ayakları 
yükseğe kaldırılır (şok pozisyonu verilir ),
* Sıkı giysiler gevşetilir, kapalı ortamdaysa 
açık havaya çıkarılır,
* Yüzüne su serpilebilir, bu uyarı sonucunda 
kişi daha çabuk kendine gelir,
* Uyarıcı olarak hoş olan (kolonya) veya hoş 
olmayan (soğan kokusu vb ) kokular 
koklatılabilir,
*Kişi kendine geldiğinde hemen ayağa 
kaldırılırsa yine bayılacağı için önce 
oturtulur. 
İçecek bir şeyler verilir (açlıktan bayılmışsa 
şekerli içecekler, tansiyon düşüklüğü 
veya aşırı sıcak ve terleme söz konusu ise 
tuzlu ayran tercih edilmelidir).
*Eğer 5 dakikaya kadar kişi halen kendine 
gelmemişse mutlaka hastaneye götürülmelidir.

Diyabetes Mellitus (şeker hastalığı)
Halk arasında kısaca şeker hastalığı olarak 
bilinen diyabetes mellitus’ta , kandaki şeker 
düzeyinin düşmesi veya yükselmesi sonucu ilk ve 
acil yardım gerektiren sorunlar görülebilir. Bu 
sorunlar: kandaki şeker oranının yükselmesi 
sonucu ortaya çıkan hiperglisemi ile kandaki 
şeker oranının düşmesi sonucu ortaya çıkan 
hipoglisemi ‘dir. Hipoglisemi, hiperglisemiden 
çok daha tehlikeli olup kısa sürede(10 dakika – 
2 saat gibi ) hastanın kaybedilmesine neden 
olabilir. Çünkü, beynin düzenli ve belirli 
miktarda şekere (glukoza) gereksinimi vardır. 
Şeker azaldığında beyin enerjisiz kalacağından 
beyin hücrelerinde harabiyet başlar (solunum 
durduğunda beynin oksijensizliğe ancak 4-6 
dakika dayanabildiği gibi şekersizliğe de uzun 
süre dayanamaz.). Kişide açlık belirtileri 
normal bir insandakinden daha hızlı ortaya 
çıkabilir. Kişi kısa sürede kendini kaybedebilir 
(bilinç düzeyinde değişiklik: sinirlilik, bilinç 
bulanıklığı, bilincin giderek kapanması gibi). 
Bunun için hemen tablodaki hipoglisemi 
bulgularından biri veya birkaçı bir arada 
görülmeye başlanmışsa, kişi içebilecek 
durumdaysa şekerli sıvılar içirilir ya da ağzına 
şeker verilir. Bilinci kapanmışsa, dişleri ile 
yanak arasına kolay eriyen cinsten şeker 
yerleştirilerek hemen hastaneye götürülmelidir.
Hiperglisemide kandaki şeker uzun saatler (6-12 
saat) içinde yükselirken tablodaki belirtiler 
görülebilir. Bilinci kapalı değilse, herhangi 
bir ilkyardıma gerek yoktur, kişi en kısa 
zamanda hastaneye götürülmelidir. 

Diyabetik acillerde ayırt edici belirti ve 
bulgular:
Kan şeker düzeyiHipoglisemi (şeker 
azalmıştır)Hiperglisemi (şeker artmıştır)
NabızDolgun, hızlıZayıf, hızlı
SolunumYüzeyselDerin, iç çekmeli
Bilinç düzeyiBaygınlık hali ve / veya 
hızla gelişen bilinç kaybıYavaş yavaş gelişen 
bilinç kaybı
NefesKoku yokturÇürük elma / aseton gibi kokar
Diğer bulgularBaş ağrısı, ürperme, konfüzyon
(şaşkınlık), saldırganlık (sinirli)
davranışlar
CiltSoğuk, nemli, solukKızarık, kuru

İlkyardım: 
* Hipoglisemi gelişiyorsa, kişiye hemen bir 
kesme şeker verilir. Veya kişi kendisi
içebilecek durumdaysa, şekerli içecekler 
(varsa kola, meyve suları da olabilir) 
içirilir. Kişinin durumu verilen şekere 
rağmen kötüleşiyorsa vakit kaybedilmeden mutlaka 
hastaneye götürülmelidir. Diyabetli kişiler, 
hipoglisemi olasılığına karşı yanlarında şeker, 
şekerli bisküviler bulundurmalıdır.
* Hiperglisemi, yavaş geliştiğinden hastaneye 
kadar yetiştirilebilir, ilkyardım gerektirmez. 
Hastanın bilinci kapanmak üzere veya kapalıysa, 
soluk yolu açıklığı sağlanarak hastaneye 
götürülmelidir.

Epilepsi (sara)
Beyindeki elektriksel aktivitenin geçici olarak 
durması veya bozulması sonucu, kişinin kasılması 
ve bilincinin kaybolması olayına epilepsi 
denilmektedir. Nöbetler çeşitli şekillerde 
görülebilir; kişi otururken dalıp gidebileceği 
gibi, kasılmalar da olabilir. Nedeni kalıtımsal 
olabileceği gibi, kafa yaralanmaları, beyinde 
kanamalar, tümörler, iltihaplar sonucu da ortaya 
çıkabilir. Ancak nedeni saptanamayan epilepsiler 
de oldukça yaygındır.
İlkyardım:
* Kişinin kendini yaralamaması için tedbir 
alınır; yatırılır, dilini ısırmaması için çene 
kenetlenmemişse, dişlerinin arasına bir şey 
konur (mendil, kalem vs gibi). METAL ZARAR 
VERECEĞİNDEN KULLANILMAMALIDIR. 

* Başını ve kollarını ritmik olarak bir yerlere 
vuruyorsa battaniye, ceket vb malzemelerle 
desteklenerek kendisini yaralaması engellenir.

YAPILMAYACAK ŞEYLER:
* Hastanın yumruk şeklindeki ellerini zorla 
açmaya çalışmak;
* Soğan keserek veya pamuğa kolonya damlatarak 
ağzına veya burnuna kapatmak, bu çok 
sakıncalıdır çünkü bu şekilde kişinin nefes 
alması önlenerek kendine gelmesi 
engellenmektedir. 
** Epilepside uyarıya gereksinim yoktur, çünkü 
olay dolaşımdan ve beyindeki elektriksel 
aktivitenin geçici bozulmasından 
kaynaklanmaktadır. Bu gibi durumlarda uyarının 
hiçbir yararı yoktur, hatta zararlı 
olabilmektedir.
* Elinizi dişleri arasına kaptırmayın, sizin 
elinizi kolunuzu kavramasına izin vermeyin aksi 
halde sizde zarar görürsünüz.
UYARICI MADDELER SADECE BAYILMALARDA 
KULLANILIR,
EPİLEPSİDE ASLA KULLANILMAZ!

Kalp Krizi
Kalbi besleyen koroner arterlerin çeşitli 
nedenlerle kalbi besleyememesi sonucu ortaya 
çıkan tabloya kalp krizi denilmektedir. Angina 
pektoris veya akut myokard enfarktüsü şeklinde 
ortaya çıkabilir. Arterin daralması nedeniyle, 
fiziksel aktivite, ruhsal stres veya aşırı soğuk 
sonucunda kalbin artan oksijen ihtiyacı 
karşılanamayacağı için kalp kasında gerekli 
kasılma olamayacaktır, dolayısıyla da kriz 
meydana gelecektir. Buluğ çağından 90 yaşına 
kadar kalp krizi geçirilebilirse de yaş 
ilerledikçe kalp krizine yatkınlık artar.. 
Enfarkt(üs), kan desteğinin kesilmesine bağlı 
doku ölümüdür. 
Kalp krizi; kandaki kolesterol düzeyinin 
yükselmesi, sigara, alkol, stres, yüksek 
tansiyon, şişmanlık, hareketsizlik gibi kontrol 
edilebilir nedenlerle; yaş, cinsiyet, kalıtım, 
diabet vs gibi kontrol edilemeyen nedenler 
sonucu ortaya çıkabilir. 
ANGİNA PEKTORİS: Kalp, bir süre gereksiniminden 
az oksijenle beslenmek, zorunda kalırsa, kişinin 
soluğunu kesecek kadar şiddetli göğüs ağrısı 
olur, bu ağrıya angina pektoris denir. Ağrı 
genellikle sternum (göğüs kemiği) arkasında 
hissedilir; kola (özelikle sol kola), çeneye, 
epigastriuma (karnın üst orta bölgesine) 
yayılır.
AKUT MYOKARD ENFARKTÜSÜ: Koroner arterin, 
arterioskleroza(damar sertliğine) bağlı olarak 
daralması veya kan pıhtısı ile tıkanması 
sonucunda bu arterle beslenen kalp kasına giden 
oksijen yetersiz kalacağından, myokard kası 
görevini yerine getiremez; yeterince kanın 
vücuda pompalanamadığı bu tabloya, akut myokard 
enfarktüsü (AMI) denir.
Kalp krizinde ayırt edici Özellikler: 
Ağrının özellikleriANGİNA PEKTORİSAKUT MYOKARD 
ENFARKTÜSÜ
Şiddeti Hafiften orta şiddete doğruDehşete 
düşürecek kadar yoğun
SüresiGenelde 3-5 dakika sürerSaatlerce 
sürebilir
Hazırlayıcı etkenlerEgzersiz, soğuk hava, 
stresDinlenme anında da görülebilir
Giderme yollarıDinlenmeDinlenme ile geçmez
Nitrogliserin 
(İsordil, 5mg, dilaltı) Genellikle ağrıyı 
giderirAğrıya etkisi yoktur
Diğer belirtilerGenelde yokturDispne (nefes 
darlığı), bulantı, kusma, aşırı terleme, baş 
dönmesi, ölüm korkusu

İlkyardım:
Angina pektoriste:
* Hasta mutlaka hemen dinlen(diril) melidir; 
yürüyorsa durmalı, oturtulmalı veya
yatırılmalıdır. Mümkünse hareket 
ettirilmemelidir. Hasta sakinleştirilmelidir.
* Sıkı giysiler gevşetilir.
* Dilaltı nitrogliserin (isordil, 5 mg ) 
verilir.
* Gerekiyorsa (solunum ve kalp durmuşsa) CPR 
yapılır.
* Hastaneye götürülür ( mümkün olduğunca az 
hareket ettirilerek ).

Akut myokard enfarktüsünde:
* Hastanın ağrısının ve korkusunun giderilmesi 
önemlidir
* Hasta sırtüstü yatırılır ve hareket 
ettirilmez, 
* Hastanın solunum sıkıntısı varsa, baş 
yükseltilir
* (Mümkünse oksijen verilir 2 lt/dk gidecek 
şekilde)
* Mutlaka hastaneye götürülür.
* Gerekiyorsa (solunum ve kalp durmuşsa) CPR 
yapılır.
** Kalp krizi sonucu görülen kalp durmalarında, 
hemen kalp masajı başlatılır ve sağlık 
kuruluşuna kadar sürdürülürse kişinin döndürülme 
şansı yükselecektir.
**Endişeli hastanın sakinleştirilmesi ve 
hastanın hareketinin kısıtlanması kalbin yükünün 
azaltılması açısından önemlidir.

YALNIZKEN KALP KRİZİ GEÇİRDİĞİNİZDE ne 
yapabileceğinizi öğrenmek isterseniz, yine bana 
internet aracılığıyla gelen slayt gösterisini 
izlemek için tıklayınız.

Felç
Genelde, beyni besleyen kan damarlarının 
yırtılması veya tıkanması gibi nedenlerle, 
beyindeki kanlanmanın bozulması sonucu ortaya 
çıkan bir tablodur. Özellikle yüksek tansiyonlu 
kişilerde görülme sıklığı yüksektir. İlkyardımda 
iki şekilde değerlendirebiliriz:
Hafif felç: Beyni besleyen küçük kan 
damarlarının hasarı ile oluşur. Genelde, bilinç 
kaybı yoktur ve bulgular zarar gören bölümle 
ilgilidir.
Belirtileri:
– Baş ağrısı, şaşkınlık hali (konfüzyon), kulak 
çınlaması, baş dönmesi;
– Hasar arttıkça, konuşmada hafif güçlük, hafıza 
bozuklukları, kişilik değişmesi, kol veya 
bacakta uyuşma, ilerleyen güçsüzlük.
İlkyardım:
* Hasta kazalara ve fiziksel etkilere karşı ( 
düşme, çarpma, ateş, sıcak, soğuk ve kesici 
aletler , vb.) korunur. 
* Hemen hastaneye götürülür.
Ağır Felç:
Belirtiler:
– Bilinç kaybı
– Vücutta tek (ya da çift) taraflı paralizi (güç 
kaybı) veya pleji (kuvvet kaybı)
– Solunum ve yutma güçlüğü
– Mesane ve barsak kontrolünün kaybı 
(inkontinans)
– Konuşma güçlüğü, uyku hali
– Gözbebekleri (pupiller) büyüklüğünde farklılık 
(anizokori)
İlkyardım:
* ABC sürekli kontrol edilir ve devamlılığı 
sağlanır.
* Kusma olasılığına karşı yan yatırılarak 
(özellikle felç gelişen kol tarafına 
yatırılarak) hastaneye götürülür. Bilinçsiz 
hastanın yan yatırılmasına, özellikle de başın, 
kusmuk veya sekresyonun dışarı akabileceği 
şekilde yana çevrilmesi pozisyonuna KOMA 
POZİSYONU adı verilmektedir.
KOMA:
İnsanlar çevrelerindeki uyarıları beş duyu 
(görme, işitme, koklama, tatma, dokunma 
duyuları) ile algılayıp, olaylara uygun tepki 
gösterirler; örneğin, ağrılı uyaranları 
uzaklaştırmayı sağlayan refleksler gibi. 
Çimdiklediğiniz kişi hemen tepki olarak elinizi 
uzaklaştırmaya çalışır. Oysa bilinci kapanmış 
hastalarda beş duyu ile algılama ortadan kalkar. 
Derin uyku halindeki, bilinci kapanmış hasta 
ağrılı uyaranlara bile tepki veremez. Bu nedenle 
bu durumdaki kişiler bir çok bakımdan tehlike 
altındadır. Bilinç kaybına neden olabilecek 
yüzlerce nedenden hangisi sebep olursa olsun, 
koma kişinin en çok yardıma muhtaç olduğu bir 
durumdur.
Bilinci kapalı kişi:
* Yardım isteyemez.
* Dikkatli değerlendirilmeyecek olursa hastanın 
öldüğü sanılabilir.
* Nedene yönelik tahmin hayat kurtarıcı 
olabilir.
* Kolayca zarar görebilir
* Solunum yolu tıkanabilir.
* Hasta kusabilir ve kusmuk soluk yolunu 
tıkayabilir.
*Gözünü yabancı cisimlerden korumasını sağlayan 
refleks mekanizması ortadan kalkmıştır.

* Öğürme refleksi ya da öksürük mekanizması 
çalışmayabilir.
BİLİNCİ KAPALI HER KİŞİNİN SOLUNUM YOLUNUN 
KAPALI OLDUĞU KABUL EDİLMELİDİR.

Bu durumda ABC kontrol edilir. Soluk yolunun 
açıklığının devamı sağlanır. Bilinç kaybının 
çeşitli nedenleri olabilir; kafaya gelen 
darbeler, beyindeki kanamalar, iltihaplar 
(menenjit vs), tümörler, bazı ilaçların veya 
alkolün aşırı alınması, siroz, üremi, diyabet 
(şeker hastalığı) vs.

İlkyardım:
* ABC sürekli kontrol edilir (gerekiyorsa suni 
solunum, kalp masajı yapılır )
* Soluk alıyorsa, koma pozisyonunda yatırılır,
* Hastaneye götürülür
* Bilinci kapalı kişilerin üzerine soğuk su 
dökülmesi, şamarlanması, sarsılması (özellikle 
beyin kanaması veya kafa travmasında) tehlikeli 
olabileceğinden, bu gibi davranışlardan 
kesinlikle kaçınılmalıdır.
Komanın nedenini teşhis etmeye yardımcı 
olabilecek özellikler:
– Nefesi ALKOL kokuyorsa, alkol komasında 
olabilir
– Nefesi ASETON veya ÇÜRÜK ELMA gibi kokuyorsa, 
şeker koması (hiperglisemi, diyabet) olabilir.
– Eğer hastanın cebinde tegretol, dilantin, gibi 
epilepsi ilaçları varsa veya içtiği biliniyorsa 
epileptik koma olabilir.
– Hastanın cebinde veya çevrede boş ilaç şişesi 
varsa, ilaç zehirlenmesi akla gelebilir.
– Hastanın kollarında iğne izleri varsa, aşırı 
doz uyuşturucu kullanımı söz konusu olabilir.

İLK YARDIM ANİMASYONLARI